Hyper Knife dizisi, hayat kurtaran ve ölümcül sonuçlara yol açan tedaviler uygulayan bir doktorun, geçmişteki öğretmeniyle yeniden karşılaşmasının ardından yaşadığı içsel çatışmaları ve düşüşünü konu alıyor. Bu yeniden buluşma, doktorun kariyerini ve kişisel hayatını tehlikeye atacak bir dizi olayın tetikleyicisi olur.

Sessiz ve kibar Min Jae Yi, seçkin bir ailenin iyi bir kızının olması gereken her şeye sahip. İkinci Eyalet Meclis Üyesinin oğluyla nişanlanan Jae Yi, kendisine ve ailesine onur getirmenin tek yolunun, zarafet ve çekicilikle kaderini kabul etmek olduğunu biliyor. Kendini iyi bir eş ve anne olmak için bilmesi gereken her şeyi öğrenmeye adayan Jae Yi, görev bilinciyle geleceğe hazırlanmaktadır. Ne yazık ki kaderin onun geleceği için başka planları vardır. Düğününe dört gün kala Jae Yi’nin ailesi öldürülür. Beklenmedik trajedi için suçlayacak başka kimse kalmayan Jae Yi, çok geçmeden kendisini asılsız ve korkunç suçlamaların hedefi olarak bulur.

Hikaye, iflas ve iç kan davaları nedeniyle çöküşün eşiğinde olan sıradan bir aile kana susamış bir uyuşturucu şebekesine karıştığında ne olduğunu takip ediyor. Tehlikeli görevlerin ve yakın çağrıların ortasında, aile üyeleri bir araya gelecek ve geçim kaynaklarını tehdit eden uyuşturucu çetesine karşı dururken örnek bir aile olacaklar.

Geçim kaynaklarından mahrum bırakılan insanların aileleri ve iş arkadaşları için canlandırıcı bir atış yaptığı, 1920’lerde Japon sömürge döneminde geçen bir aksiyon melodramı.

İyi günde de kötü günde de birbirlerine yaslanan üç iyi arkadaş, 40 yaşına girmenin eşiğinde hayatı, aşkı ve kaybı deneyimlerken bir arada durur. Cha Mi Jo, Gangnam’daki bir kliniğin baş dermatoloğudur. Varlıklı bir ortamda, şefkatli bir aileyle ve isteyebileceği her şeyle büyümüş sıcak bir karakterdir. Jung Chan Young oyuncu olmayı hayal ediyordu ama sonunda oyunculuk öğretmeni oldu. Konuşma tarzı açık ve sert görünse de sözlerindeki samimiyet onu nefret edilmesi imkansız bir karakter haline getiriyor. Jang Joo Hee bir büyük mağazanın kozmetik müdürüdür. Çekingen kişiliği nedeniyle henüz gerçek anlamda romantik bir ilişki yaşamamıştır.

Dizi, Gangnam’da, elit kesimin yaşadığı, ‘Penthouse’ adlı 100 katlı lüks bir apartman kompleksinde yaşayan bir grup kadının etrafında dönmektedir. Onlar, elit kesimin birer parçası ve gözdesi olabilmek için yavaş yavaş kendilerini birer canavara dönüştürür.

Daeho, geçmişte varolduğu bilinmeyen,haritalarda görünmeyen kurgusal bir ülkedir.Bu ülkede ölü insanların ruhları yeniden yaşama kavuşur.Alchemy of Souls, ölü insanların yeniden hayat bulması ile ruhları değiştiren bir büyü sebebiyle kaderleri çarpışan insanların yaşadığı hikayeyi konu ediyor.

My Sweet Mobster, geçmişi karanlık olan Ji Hwan’ın yeni bir başlangıç yapma çabalarını ve bu süreçte neşeli ve yaratıcı Eun Ha ile kesişen yollarını konu ediyor. Bu ikilinin farklı dünyalardan gelmesine rağmen, aralarındaki bağın nasıl güçlendiğini ve birlikte hayatın zorluklarını nasıl aştıklarını izleyicilere sunuyor.

Avukat Lee Han Shin, devletin şartlı tahliye memuru olarak görev yapmaktadır. Ancak, onun görev tanımı yalnızca hukuki bir süreçten ibaret değildir; aynı zamanda vicdanının, adaletin ve toplumun çıkarlarının sınavıdır. Han Shin, suç işleyip cezasını çeken mahkumların, pişmanlık duymadan ve gerçek değişim göstermeden tahliye edilmesini engellemeyi bir yaşam amacı haline getirmiştir. Para, nüfuz veya manipülasyonla sistemin açıklarından faydalanmaya çalışanları, adaletin sağlanması adına sert bir şekilde engellemektedir. Hikaye, Lee Han Shin’in her yeni şartlı tahliye dosyasını incelediği, her mahkumun arkasındaki hikayeyi çözmeye çalıştığı ve suçluluk ile adalet arasındaki ince çizgide yol alırken karşılaştığı zorlukları konu alır.

Gu Won sahte gülümsemelere dayanamayan The King Group’un chaebol varisidir. The King Group bünyesinde yer alan King of the Land, zengin otelcilere hizmet veren bir cennet olan VVIP iş salonudur. Burada Gu Won mesleğinin doğası gereği istemediği zamanlarda bile her zaman parlak bir gülümsemeye sahip olan Cheon Sa Rang ile tanıştığında içtenlikle gülümseyebilecekleri mutlu günler bulmak için yola çıkarlar.

Dedektif Oh Jin Sang’ın, karanlık güçlerden kardeşinin intikamını almak için mücadele etmesini ele almaktadır.

Yeni flört realite şovu, sekiz lise öğrencisinin potansiyel ilk aşklarının heyecan verici, kalp çarpıntısı ve büyülü anlarıyla yüzleştiği ilk aşk temasını konu alacak.

1990'lı yıllarda Seul vatandaşları bir dizi acımasız saldırı ve cinayetin ardından felç edici bir korkuya kapılmıştı. 'Kırmızı Başlıklı Kız' lakaplı gizemli bir figür, görünüşte hiçbir provokasyon olmaksızın sokaklarda kadınları takip ediyor ve ardından avını öldürüyordu. Rastgele saldırma alışkanlığı dedektiflerin bir sonraki hamlesini tahmin etmesini imkansız hale getiriyordu. Akıllarının en üstünde onu neyin tetikleyebileceği var. Amerikan FBI'ın ve onun seri katilleri tespit etmek için suç profilleyicilerini başarılı bir şekilde kullandığının farkında olan Kriminal Davranış Analizi ekibinin başkanı Gook Young Soo, sessiz, içine kapanık, son derece anlayışlı eski bir dedektif olan Song Ha Young'u ekibine katar. Gook, bu yeni psikolojik yöntemi kullanmanın polise 'Kızıl Şapkalı'yı yakalama ve öldürme çılgınlığına son verme konusunda avantaj sağlayacağına inanıyor. Cinayet uzmanı Yoon Tae Goo ve memurları bu yaklaşımın değerini sorguluyorlar ve böylesine keşfedilmemiş bir bölgeye girmeye direniyorlar. Onların küçümsemesini bastırmak için, bu radikal suçla mücadele yaklaşımının tutuklanma oranlarını artıracağına ikna etmeleri gerekiyor. Song Ha Young, duygusuz suçluların içlerini görürken onların güvenini kazanma yeteneğine sahip mi? Onları alt edecek kadar akıllı mı? Ancak daha da önemlisi bu sürece dayanabilecek duygusal güce sahip mi? (Kaynak: Viki; editör Lee C) ~~ Kore'nin ilk suç profili uzmanı Kwon Il Yong ve gazetecilikten yazarlığa geçiş yapan Ko Na Mu tarafından ortak yazılan ve Kwon'un saha deneyimlerinden bazılarını tasvir eden aynı başlıklı otobiyografiden uyarlanmıştır.

Tak Dong Kyung, ailesi öldüğünden beri çok çalışmaktadır. Altı yıl boyunca bir web romanı editörü olarak çalıştıktan sonra hayatı daha istikrarlı görünüyordu, ancak sonra glioblastoma (beyin kanseri) teşhisi kondu. Şanssız hayatını suçluyor ve her şeyin yok olması için lanet diliyor, bu da istemeden Myeol Mang’ı çağırıyor, Doom’un kendisi – ne insan ne de tanrı – ortaya çıkıyor. Myeol Mang, Dong Kyung’un dileklerini yerine getirebileceğini söyler. Son umudu olarak, her şeyini riske atarak Myeol Mang ile yüz gün boyunca istediği gibi yaşamak için bir sözleşme yapar.