Ülkenin en büyük BT şirketlerinden birinin kurucusu ve CEO'su olan Kim Sun Joo, herkesin tanıdığı bir isim. Alanında gerçek bir dahi olan Sun Joo, hayatta her şeyin onun için yolunda gitmesini sağlar. Ancak zirvede yaşamanın kendine has zorlukları da vardır ve bazıları onu aşağıya çekmek için her şeyi yapar. Bu durumda kelimenin tam anlamıyla. Bilinmeyen bir katilin peşine düşen Sun Joo, anlamsız bir cinayetin talihsiz kurbanı olur. Ancak Sun Joo'nun ruhu bu hayatı terk etmek yerine bir şekilde akıllı telefonuna yerleşir. Artık telefonunun içinde sıkışıp kalan Sun Joo, eğer Park In Sung tesadüfen telefonuna rastlamasaydı orada sonsuza kadar kalabilirdi. İş bulamayan, perişan bir üniversite mezunu olan In Sung, Sun Joo'nun ruhunun yaşadığı bir telefon bulunca şok olur. Bu durumdan yararlanan Sun Joo, In Sung'u kendisine yardım etmeye ikna etmek için elinden geleni yapar; Hizmetlerinin karşılığında In Sung'a vermek istediği büyük ödülden bahsettiğinde bu görev daha da kolaylaşıyor. Geçici CEO rolünü üstlenen In Sung, şirkette Sun Joo'nun yerine geçer ve bu durum sekreteri Jung Se Yeon'u çok üzer. Birlikte gizlice çalışan ikili, Sun Joo'nun ölümünden sorumlu olanları bulabilecek mi?

Cha Se Eum eskiden kemancıydı ama artık bir orkestranın şefidir. Kariyerine cesurca ve tutkuyla devam etti. Artık başkalarının kıskandığı bir konumdadır. Başkalarının bilmediği şey ise Cha Se Eum’un bir sır taşıdığıdır. Bu sır onun hayatını sarsacaktır. Bu sırada orkestrasında gizemli olaylar yaşanır. Cha Se Eum vakaları inceler ve kendisini çevreleyen gerçeğe yaklaşır.

Sekiz okul arkadaşı dağlardaki bir tatil evine geziye çıkar. Yurt dışında eğitim görecek bir arkadaşına son uğurlama olacak bu. Veda onların eski anılarını yeniden gözden geçirmelerine neden olur ve evin bir yerinde dokuzuncu bir kişinin saklandığına dair ipuçları keşfederler. Çok geçmeden hayati tehlike yaratan olaylarla boğuşmaya başlarlar ve bunun sıradan bir veda olmadığını anlarlar; Onları korkunç bir felaket partisi beklemektedir.

Üçüncü Tugay'dan dedektif Cheng Bing'in cezasını çekmesi için hapishaneye gönderilmesine neden olan bir sorgulama kazasının hikayesini anlatıyor. Takım arkadaşları olaya karıştı, polisten ihraç edildi ve rütbeleri düşürüldü. Polisin eski elit Üçüncü Tugayı dağıldı. On yıl hapis yattıktan sonra Cheng Bing özgürlüğüne kavuştu. Her şeyini kaybetti ama davanın şüphelisi Wang Da Yong hala serbest... Bir gün polis üniforması giymek ömür boyu adalet getirir. Üçüncü Tugay'ın açıklama yapması gerekiyordu ama isteksizlik ısrarcılığa dönüştü. Keskin bıçak yeniden kınından çıkarıldı. Cheng Bing ve Üçüncü Tugay'dan kardeşler yeniden bir araya gelerek katili takip etmek için yola çıktılar. Yalnız ve uzun yolculuk sırasında polisle işbirliği yaparak katili binlerce kilometre kovaladılar. Bu süreçte hayatın anlamını yeniden keşfederiz.

Han Jun Hee’nin erkek arkadaşı Ko Yeon Jun bir yıl önce öldü. Onun ölümünü hâlâ atlatamamıştır ve onu çok özlemektedir. Bir gün, bir şekilde zamanda yolculuk yaparak 1998 yılına gider ve kendini lise öğrencisi Kwon Min Joo olarak bulur. Orada lise öğrencisi Nam Si Heon ile tanışır. Nam Si Heon’un rahmetli erkek arkadaşı Ko Yeon Jun’a ne kadar benzediğini görünce şaşırır. Nam Si Heon dışa dönük ve çekicidir; kızlar ona bayılmaktadır. En yakın arkadaşı Jung In Kyu, Kwon Min Joo’ya aşık olur.

Başkalarının imrendiği mükemmel bir evde mutluluğun tadını çıkaran bir ev hanımının şüphesi ve farkındalığıyla ‘bahçeli mutlu evimiz’ fantezisini alt üst eden gerilimli bir aile gerilimi.

Hong Tae Ra ailesini korumak için Kore’nin birinci hanımı (first lady) olmak zorundadır. Sevgili eşi Pyo Jae Hyun ve sevimli kızıyla mükemmel bir hayata sahiptir fakat bir sorunu vardır ve geçmişini hatırlamamaktadır. Bir gün hafızasını geri kazanır ve ürkütücü geçmişiyle yüzleşir. Mükemmel hayatı altüst olmuştur ve kendisini kontrol edemediği bir durumda bulmuştur. Hong Tae Ra kendisini acı dolu geçmişinden sorumlu insanlardan intikam almaya adar. Hong Tae Ra’nin eşi Pyo Jae Hyun, nöral ağlar ve akıllı yama teknolojisi gibi alanlarda yeni teknolojiler geliştiren son derece zeki bir geliştiricidir. Şirketini nazik liderlik becerileri ve mantıklı bir kişilikle yönetir. Kendisi çevresindekiler tarafından takdir edilir. Siyasi dünyadaki insanlar onu gelecekteki başkanlık adaylarından biri olarak konuşmaya başlarlar.

Liar Game adlı dizi projesi içerisinde bir yarışmada meydana gelen olaylardan söz ediliyor. Dizinin konu aldığı yarışmada son derecede özgün bir konu işlenecektir. Bu yarışma içerisinde en iyi yalanları söyleyerek; yarışmadaki diğer oyuncuların hepsini dolandırmayı başaran kişiye büyük ödül olan 10 milyar Won verilecektir. Bu yarışmaya katılan ana karakter olarak ise Nam Da-Jung olarak öne çıkmaktadır. Nam Da-Jung; herkese kolaylıkla güvenerek; kimseye kötülük yapmayan bir üniversite öğrencisidir. Ailesinin borçlarını ödemek adına bu yarışmaya katılacak olan Nam Da-Jung’u dahi bir dolandırıcı olan Cha Woo-Jin adlı karakter bekleyecektir. İkilinin yarışma içerisinde yaşadıkları da Liar Game adlı dizi projesinde işlenecek olan konudur.

1999’da Dan on birinci sınıftayken tamamı erkek çocukların olduğu bir Katolik okulu olan Saint Lawrence’s’a transfer olur. Dan, bir yıl önce okulun arkasındaki gölde gizemli bir şekilde ortadan kaybolan son sınıf öğrencisi Trin’in masasında oturmayı seçtiğinde ilk gününde paniğe neden olur. Kimse o masaya oturmaya cesaret edemiyor, kimse de onu atmaya cesaret edemiyor. Nine, George ve Cha-em’i tanır. Dördü yakınlaştıkça Trin’in ortadan kaybolmasını araştırmaya başlarlar ve bir yandan da Dan’in kendisini rahatsız eden gölgeden kaçmasına yardım ederler.

Şaman bir ailede doğan genç bir psişik olan Yoon Hwa Pyung, "Oğul" (Misafir) adlı güçlü iblisi öğrenir. İblis, diğer iblisleri kontrol etme gücüne sahiptir ve zayıf insanlara sahip olmalarına izin verir. Ele geçirilmiş insanlar daha sonra çıldırır, ailelerini öldürür ve kendilerini gözlerinden bıçaklar. Kader olarak, Hwa Pyung, Choi Yoon; dindar bir Katolik ailede doğan genç bir çocuk ve Kang Kil Yeong; bir dedektifin kızı, aileleri bir iblis tarafından öldürüldüğünde buluşur. Yirmi yıl sonra iblis cinayetleri yeniden başladı. Hwa Pyung şimdi onlara yardım etmek için ele geçirilmiş insanları aramak için gücünü kullanan bir taksi şoförü, Yoon ise şeytan çıkarma konusunda yetenekli bir Katolik rahip ve Kil Yeong hayaletlere inanmayan bir dedektif. Üçlü tekrar buluşuyor ve "Oğul"u yenmek için birlikte çalışmaya çalışıyor.

Hikaye, iflas ve iç kan davaları nedeniyle çöküşün eşiğinde olan sıradan bir aile kana susamış bir uyuşturucu şebekesine karıştığında ne olduğunu takip ediyor. Tehlikeli görevlerin ve yakın çağrıların ortasında, aile üyeleri bir araya gelecek ve geçim kaynaklarını tehdit eden uyuşturucu çetesine karşı dururken örnek bir aile olacaklar.

Polis memuru Pang Hong Mei, ABD ve Jiang casus ajanlarının yarattığı birçok engelin ortasında, ABD’den dönen vatansever bilim adamı Ji Danyang’ı düşman casusundan kurtardı. -Su Damlası Projesine- katılmak için Ji Danyang’a Lumen Şehrine kadar eşlik etti. Düşman özel kuvvetleri, -Kaya Operasyonu- kod adıyla bir sabotaj planı hazırlayıp, güçlerini yoğunlaştırarak -Su Damlası Projesini- yok etmeye çalıştı. Pang Hong Mei ve Ji Dan Yang, Lumen’de düşman ajanlarıyla ölüm kalım savaşı verdiler, düşmanın komplosunu boşa çıkardılar, -Su Damlası Projesini- korudular ve sonunda beklenen başarıya ulaştılar. Ölüm kalım sınavından geçen çift, aynı zamanda hayallerine ve sağlam ideallerine de kavuştu.

Polis dedektifi Chu Yi Han, annesini bulma umuduyla bir suç örgütüne sızmak için gizli göreve gider. Şans eseri Gu Lin Na ile karşılaşır.

Ailesinin katledilmesinden sorumlu, doğaüstü güçlere sahip bir kız olan Wen Xiang, yozlaşmış dedektif Wang Ya ile tanışır. Birlikte, cinayete karışan sihirbaz Mo Xi’nin şüpheyi ortadan kaldırmasına yardım ederler ve ortaklaşa Wen Xiang Dedektiflik Bürosunu kurarlar. Üçü sis katmanlarını dağıttı ve pek çok tuhaf vakayı çözdü ve vakaların arkasına saklanan “isimsiz” patronun hikayesini yavaş yavaş anladı.