Esrarengiz yalnız Phan, son derece uzun bir hayat yaşamış olmasına rağmen yirmi beş yaşını geçmemiştir. Evet, Phan sıradan bir insan değil. Bir vampirin kanı var. Phan, herhangi bir sıradan insan gibi, mütevazı bir şekilde yalnız yaşıyor. Bir gün Yo adında bir öğrenciyle tanışır. Yo, Phan'ın güvendiği ve hayatına kabul ettiği ilk kişi olur ve -ikisi de farkında olmadan- insan ve vampir arasında aşk denen şey gelişmeye başlar.

Bir günlük fark nedeniyle insan olamayan, yarı insan ve yarı vampir Seon Woo Hyul ile insancıl tarafı olmayan ve gerçek sıcaklığı bulan bir kadın olan Joo In Hae arasında geçen bir aşk hikayesi.

Tak Dong Kyung, ailesi öldüğünden beri çok çalışmaktadır. Altı yıl boyunca bir web romanı editörü olarak çalıştıktan sonra hayatı daha istikrarlı görünüyordu, ancak sonra glioblastoma (beyin kanseri) teşhisi kondu. Şanssız hayatını suçluyor ve her şeyin yok olması için lanet diliyor, bu da istemeden Myeol Mang’ı çağırıyor, Doom’un kendisi – ne insan ne de tanrı – ortaya çıkıyor. Myeol Mang, Dong Kyung’un dileklerini yerine getirebileceğini söyler. Son umudu olarak, her şeyini riske atarak Myeol Mang ile yüz gün boyunca istediği gibi yaşamak için bir sözleşme yapar.

İçinde yaşadığınız dünyaya tıpatıp benzeyen sayısız paralel evrenin var olduğuna inanıyor musunuz? Jiang Xiao Yuan, asla kesişmeyecekmiş gibi görünen paralel evrenler arasında seyahat ederken kendini kimliğiyle mücadele ederken bulur. Orijinal dünyasında yenilmez, zengin bir kızken, başka bir yerde hiçbir şeyi olmayan sıradan bir işçi kıza dönüşür. Yol boyunca gizemli Qi Lian ile tanışır ve birlikte onu çevreleyen gizemle ilgili gerçeği ararlar. Zenginliğinden, aile geçmişinden, dış görünüşünden ve eğitiminden sıyrılan Jiang Xiao Yuan, “gerçek” kimliğinin parçalarını bulmak için bir yolculuğa çıkar.

Altı yıl önce hayatını kaybeden bir adam, beklenmedik bir şekilde sevdiği kadının karşısına bu kez azrail olarak çıkar. Ölümüne yalnızca yedi gün kaldığını öğrenen Hee Wan (Kim Min Ha), karşısında geçmişin silinmeyen izlerini taşıyan Azrail Kim Ram Woo’yu (Gong Myung) bulur. Birlikte, son anlarını anlamlı kılmak için “ölmeden önce yapılacaklar listesi” hazırlarlar. Zaman daralırken, her madde onları hayata, geçmişe ve aşklarına biraz daha yakınlaştırır.

Kang Nam Soon insanüstü bir güce sahip. Çocukken Moğolistan'da kaybolmuştur. Şimdi bir yetişkin olarak, ailesini bulmak için Gangnam, Seul, Güney Kore'ye gelir. Sonunda annesi Hwang Geum Joo ile tanışır. Annesi zengin bir kadındır ve Gangnam'da yaşamaktadır. Kızını kaybettikten sonra, Hwang Geum Joo kızını bulmaya çalışmış ve aynı zamanda iyi işler yapmayı takıntı haline getirerek doğru bir hayat yaşamaya çalışmıştır. Gil Joong Gan, Hwang Geum Joo'nun annesi ve Kang Nam Soon'un büyükannesidir. Büyükanne ve anne de Kang Nam Soon gibi insanüstü bir güçle doğmuşlardır. Kang Nam Soon, annesi Hwang Geum Joo ve büyükannesi Gil Joong Gan bir şekilde Gangnam'da gerçekleşen bir uyuşturucu davasına dahil olurlar. Dedektif Kang Hee Sik, uyuşturucu davasında 3 kadınla birlikte çalışmaya başlar. Dedektif Kang Hee Sik de Kang Nam Soon'dan etkilenmeye başlar.

Dizi, hayatta sadece borcu olmasına rağmen tutku dolu olan bir genç ile hafızasını kaybetmesine rağmen insanların aklını okuma gibi özel bir yeteneğe sahip başka bir adamın etrafında dönmektedir.

Dizi, görünüşte mükemmel bir imaj çizen kibirli ve eksantrik bir CEO olan Kim Joo Won ile güzelliği ve vücudu üst düzey aktrisler arasında kıskançlık konusu olan fakir ve mütevazı bir dublör olan Gil Ra Im’in hikayesini anlatıyor. Joo Won’un Ra Im’i aktris Park Chae Rin zannettiği tesadüfi karşılaşmaları, Joo Won’un Ra Im’e karşı giderek artan ve kendisini hem şaşırtan hem de rahatsız eden çekimini gizlemeye çalıştığı gergin ve çekişmeli bir ilişkinin başlangıcı olur. İşleri daha da karmaşık hale getiren garip olaylar dizisi, ikilinin bedenlerini değiştirmeleriyle sonuçlanır.

Heavenly Ever After, hayatını kaybettikten sonra cennette kocası Go Nak Joon’un (Son Suk Ku) gençlik haliyle tekrar karşılaşan Lee Hae Sook’un (Kim Hye Sook) duygusal ve sıra dışı hikayesini merkezine alıyor.

Han Hae Na, bir aile sırrı olan bekâr bir lise öğretmenidir. Atalarından birinin hatası yüzünden Han Hae Na’nın ailesi nesiller boyu lanetlenmiştir. Ailesinden biri birini öptüğünde, gece yarısı altı saat boyunca bir köpeğe dönüşmektedir. Daha sonra normal görünümlerine geri dönerler. Bu dönüşüm, o kişi köpek görünümündeyken aynı kişiyi öpene kadar her gece kendini tekrarlar. Han Hae Na ne zaman potansiyel bir romantik ilişki için bir erkekle buluşsa, o kişiden kendisini öpmemesini ister. Bu genellikle erkeklerin onu terk etmesine neden olur.

Han Seo Yeon, model olmayı hayal eden, zeki, sağlıklı ve dışa dönük bir lise öğrencisidir. Jin Wook ise Kore’nin en iyi modellerinden biridir. Han Seo Yeon ve Jin Wook, Jin Wook’un jüri üyelerinden biri olduğu bir seçmede tanışırlar. Seçmeler Seo Yeon’un istediği gibi gitmez ve hayal kırıklığına uğramış bir şekilde ayrılır: daha sonra top model ve hevesli modelin vücutlarının değiştiği bir olay meydana gelir.

Achi, 29 yaşında hala bakire olan sıradan bir maaşlı çalışandır. 30. yaş gününde, birdenbire kendini yeni bir güç kazanırken bulur: diğer insanlara dokunduğunda onların zihinlerini okuyabilme yeteneği. Bu yeni yetenek karşısında şoka uğrayan ve cesareti kırılan adam, bununla başa çıkmakta zorlanır. Ta ki bir gün kazara yakışıklı ve popüler ofis çalışanı arkadaşı Karan Wongkarun’a dokunana ve Karan’ın ona karşı aslında gizli romantik duygular beslediğini öğrenene kadar . Achi bu yeni açıklamayla nasıl başa çıkacak?

Daeho, geçmişte varolduğu bilinmeyen,haritalarda görünmeyen kurgusal bir ülkedir.Bu ülkede ölü insanların ruhları yeniden yaşama kavuşur.Alchemy of Souls, ölü insanların yeniden hayat bulması ile ruhları değiştiren bir büyü sebebiyle kaderleri çarpışan insanların yaşadığı hikayeyi konu ediyor.

The Haunted Palace, krala duydukları nefretle karanlığa sürüklenen sekiz ruh ile onlara karşı kadim güçlerle savaşmaya ant içmiş bir şamanın destansı mücadelesini konu alıyor.